Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan erişkinlerde kişiler arası ilişkilerde daha fazla sorun yaşanmakta olduğunu gösteren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. İletişim halinde oldukları kişilerin yüz ifadelerini, beden dillerini, seslerindeki tonlamayı,mimiklerini tanımada ve anlamlandırmada sorunlar yaşamaktadırlar. Karşılarındaki kişilerin duygularını tanımakta zorluk yaşamanın yanısıra kendi tutum ve davranışlarını da kontrol etmekte güçlükleri olmaktadır.
Konuşma sırasında aceleci, sabırsız ve dürtüsel bir tutumla ne kadar çok soru sorduklarını farketmezler, yanıtları beklemekte çok zorlanırlar ve sık sık araya girip söz keserler. Sonuçta karşısındaki kişinin neden sıkılıp sohbeti kesmek istediğini tam olarak anlayamazlar. Hatta sevilmedikleri, ciddiye alınmadıkları,hatta dışlandıkları şeklinde yanlış sonuçlara varabilirler. Buna karşılık kendini kontrolde aşırıya kaçıldığı durumlar da söz konusu olmaktadır. Özellikle yabancı ve kalabalık ortamlarda nasıl göründüğü,insanların onu nasıl değerlendirdiği,anlattıklarını ilginç bulup bulmadıkları soruları zihinlerini öylesine meşgul eder ki yaşadıkları ketlenme sonucu ürkek,tutuk ve doğallıklarını yitirmiş bir duruma girebilirler.
Tüm ilişkileri etkileyen bu bozuluğun aile içi ilişkileri etkilememesi düşünülemez. Kendi kararlarında ısrarcılık, düşünmeden konuşma,kırıcı davranışlar,aile bütçesini düşünmeden yapılan yersiz harcamalar, birlikte yapılan etkinliklerden keyif alamama, çabuk sıkılma, tatminsizlik, trafikte riskli araba kullanma ve kavgaya eğilim ailede sürekli sorun oluşturan durumlara sadece birkaç örnektir. Eşe destek olamama, kendi istek ve beklentilerini öncelikle tatmin arzusu ilişkinin kalitesini bozan faktörlerdir. İhanet ve boşanma, sık iş değiştirme, çocuklarla sağlıksız bir ilişki içinde olunması sorunun ne kadar yaşamsal olduğunu göstermektedir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun uygun tedavisi ile kişinin ilişkisel alanda yaşadığı güçlüklerin de azalması beklenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder