Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan birçok insan ilgisini çeken konularda oldukça ilgili, canlı ve konuya odaklanmış olarak kalabilir. Çok ilgisini çekmeyen bir konuyu dinlemek veya odaklanmak durumunda kaldığında ise yavaş yavaş göz kapaklarının ağırlaşıp, kapanmaya başladığını hisseder. Gözlerini açık tutmaya, uyanık kalmaya çabalamak boşuna olur ve uyku daha baskın gelir. Trafiğin sakin olduğu otoban gibi yollarda, çevresel uyaranların da az olduğu durumlarda bitkinlik, uyuklama büyük tehlikler yaratır. Arabayı uygun bir yere çekip uyumaya çalışmak da işe yaramaz çünkü ortada gerçek bir uyku gereksinimi yoktur. Derste uyuklayan öğrencinin teneffüste keyifle koşup oynaması gibi. Burada sorun canlılığın düzenlenmesinde yatmaktadır. Bu kişiler çok yorgun da olsalar uykuya dalma güçlüğü yaşarlar. Bu nedenle ertesi gün yorgunluk, uykulu ve verimsiz bir gün yaşanır. Dalma güçlüğüne rağmen uykuları çok ağırdır ve uyanmaları da çok zor olur.
Canlılığı sürdürme konusu iş verimini de olumsuz etkilemektedir. Canlı, istekli başladıkları işler, ilerledikçe enerjide azalma, motivasyon kaybı ve isteksizlik nedenleriyle yarıda kalabilir. Kısa süreli işlerde veya kendilerinden istenen yardım ve sorun çözmelerde başarılı ama uzun vadeli işlerde sorunlar yaşarlar. Dehb olan kişilerin işlem hızlarındaki yavaşlık nedeniyle ellerine aldıkları işler çok zaman alır, çok yavaş ilerler ve sonunda yarım kalan projeler arasında kaybolup gidebilir.
Okumak, yazı yazmak çok sorunlu işler arasındadır ve çok sık geri dönüp kontrol etmek, çok sık tekrar yapmak zorunda kalırlar. Sonuçta yaşamsal önemde birçok alanda geride kalmak, çok sık eleştirilmek, başarısızlık, iş kaybı özgüveni çok azaltıp diğer ruhsal sorunlarla karşılaşılmasına neden olur.
Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nda ilaçlarla tedavide semptomlarda azalma % 50 civarındadır. Bu nedenle bu sorunla baş etmek için gerekli yetenekleri, yöntemleri kazandırmaya yönelik psikoterapi uygulamaları gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder